004.148) Zulme
uğrayan hariç Allah kötü sözün açıklanmasını sevmez. Allah işiten ve bilendir.
004.149) Bir
hayrı açıklarsanız veya gizlersiniz yahut bir kötülüğü bağışlarsanız, şüphesiz
ki Allah affedici ve kudretlidir.
004.150-151) O
kimseler; Allah’ı ve rasullerini göz ardı eden(küfür), Allah ile rasulleri
arasını ayırmak isteyen, “Bazısına iman ederiz, bazısını göz ardı
ederiz(küfür)” diyen ve bunlar arasında bir yol tutmak isteyenlerdir. İşte
bunlar hakiki kafirlerdir. Kafirler için alçaltıcı bir azap hazırladık.
004.152) Allah’a
ve rasullerine iman eden ve onlardan hiç birisinin arasını ayırmayanlara ilerde
ecirlerini vereceğiz. Allah bağışlayıcı ve merhametlidir.
004.153) Ehli
kitap senden üzerlerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Muhakkak ki
Musa’dan daha büyüğünü istediler ve dediler ki: “Bize Allah’ı açıkça göster.”
Onları zulümleri sebebiyle yıldırım aldı. Sonra kendilerine beyyineler
geldikten sonra danaya tutuldular ve bundan dolayı onları affettik. Musa’ya
açık bir sultan verdik. Sözlerinden dolayı üzerlerine Tur’u yükselttik. Onlara
dedik ki; kapıdan secde ederek girin ve sebte saygısızlık etmeyin. Ağır bir
misak aldık onlardan.
004.154) İsrailoğulları’ndan
alınan misak.
004.155-156) Sözlerinden
dönmeleri ve Meryem’e iftira atmaları.
004.157-158) Dediler
ki: “Şüphesiz ki biz Allah’ın rasulu ve Meryem’in oğlu’nu öldürdük.” Onu ne
öldürdüler ne de astılar. Fakat onlara benzetme yapıldı. Onda ihtilaf içinde
olanlar kuşku içindedirler. Ona dair hiçbir ilimleri yoktur, sadece zanna tabi
olurlar. Onu kesin olarak öldürmediler. Aksine Allah onu kendine yükseltti.
Allah Aziz ve Hakim’dir.
004.159) Ölümünden
önce ona iman etmeyecek ehli kitap yoktur. Kıyamet günü onların üzerine şahit
olacaktır.
004.160-161) Zulümleri,
bir çoklarını Allah yolundan döndürmeleri, yasaklandığı halde faiz almaları ve
insanların mallarını batıl olarak yemeleri sebebiyle kendilerine helal kılınmış
olan hoş şeyleri Yahudilere haram ettik. Onlardan kafir olanlar için elim bir
azap hazırladık.
004.162) Fakat
onlardan;
·
İlimde
derinleşenler,
·
Sana
ve senden öncekilere indirilenlere iman eden müminler,
·
Namazı
kılanlar,
·
Zekatı
verenler,
·
Allah’a
ve ahiret gününe iman edenler.
İşte onlara muazzam bir ecir vereceğiz.
004.163-165) Kendilerine
vahiy gönderilen rasullerin sıralanması. Anlatılmayan diğer rasullerin de
olduğunun bildirilmesi. Allah Musa ile kelime kelime konuştu. Rasuller uyarıcı
ve müjdeci olarak, insanların Allah’a karşı kendilerinden sonra bir
bahanesi(hüccet) olmasın diyedir. Allah Aziz ve Hakim’dir.
004.166) Fakat
Allah sana indirdiği ile şahitlik ediyor, onu ilmiyle indirdi. Melekler de
şahitlik ediyor. Allah şahit olarak yeter.
004.167-169) Kafir
olup Allah’ın yolundan alıkoyanlar uzak sapıklıkta kaybolmuşlardır. Allah
kafirleri ve zalimleri ne bağışlar ne de yola getirir. Ancak cehennemin yoluna
getirir ve orada ebediyyen kalırlar. Bu Allah’a göre kolaydır.
004.170) Ey
insanlar. Muhakkak ki size rabbinizden hak ile rasul geldi. Kendinizin hayrı
için ona iman edin. Eğer küfrederseniz, göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır.
Allah Alim ve Hakim’dir.
004.171) Ey
ehli kitap. Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında hak olandan başkasını
söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih ancak Allah’ın rasulu, Meryem’e ilka ettiği
kelimesi ve ondan bir ruhtur. Allah’A ve rasullerine iman edin. Üçtür demeyin,
kendi hayrınıza bunu bitirin. Allah ancak tek ilahtır. O, bir çocuğu olmasından
münezzehtir(sübhan olarak geçiyor). Göklerde ve yerde ne varsa onundur. Vekil
olarak Allah yeter.
004.172) Allah’a
kul olmaktan Mesih ve yakın melekler çekinmezler. Kim ona kulluktan çekinir ve
kibirlenirse, o onları kendi huzurunda topluca haşredecektir.
004.173) İman
edip salih amel işleyenlere gelince. Mükafatlarını kavuşturacak ve lütfundan
artıracaktır. Kulluktan çekinip büyüklenenlere gelince, onlara elim bir azapla
azap edecek ve onlar kendilerine Allah dışında bir veli ve bir yardımcı
bulamayacaklar.
004.174-175) Ey
insanlar. Muhakkak ki rabbinizden size bir burhan geldi ve size açık bir nur
indirdik. Allah’a iman eden ve ona sarılanlara gelince, onları kendisinden bir
rahmetin ve lütfun içine sokacak ve doğru yola hidayet edecektir.
004.176) Miras
hakkındaki ayetlere ilave fetva isteyenlere cevap.
* * *
005.Maide
Suresi:
Bismillahirrahmanirrahim.
005.1) Ey
iman edenler. Akitleri yerine getirin. İhramlı iken avı helal saymamanız ve
ilerde size okunacaklar dışında size behime(ihtilaflı kelimeleri orijinal
haliyle bırakıyorum) hayvanları helal kılındı. Allah dilediği hükmü verir.
005.2) Ey
iman edenler. Allah’ın şeâirine(sembollerine), haram aya, hedy(kurbanlık olarak
biliniyor)e, kalâid(gerdanlık olarak biliniyor)e ve rablerinin lütfunu ve
rızasını isteyerek beyt-i haramın güvenliğine gelenlere hürmetsizlik
etmeyin(helal saymayın). İhramdan çıkınca avlanın. Sizi mescidi haramdan
alıkoyan kavim kine sevk etmesin sizi. İyilik(birr) ve takvada yardımlaşın.
Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak
ki Allah Şedid-ül ikâb’dır.
005.3) Haramların
sayılması. Bugün kafirler dininizden ümitsizliğe düştü, bu sebeple onlardan
korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim ve
üzerinize olan nimetimi tamamladım. Din olarak sizin için İslam’a razı oldum.
005.4-5) Hoş(Tayyib)
olanların helal kılınması. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size,
sizin yiyecekleriniz de onlara helal kılındı. Av hakkında hükümler. Mümin
kadınların ve kendilerine kitap verilenlerden olan kadınların nikahlanması
konusu. Kim imanı göz ardı ederse(küfür) kesinlikle ameli boşa gitmiştir.
Ahirette de hüsrana uğrar.
004.6) Ey
iman edenler. Namaza kalktığınızda; yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar
ellerinizi. Mesh edin: başlarınızı ve iki topuğa kadar ayaklarınızı. Eğer
cünüpseniz temizlenin. Eğer hasta iseniz veya seferde iseniz veya sizden biri
ğâit(tuvalet deniyor)den geldi ise veya kadınlara dokunduysanız ve su
bulamadıysanız, tayyip bir toprağa teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi
onunla mesh edin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor ama sizi temizlemek ve
üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Böylelikle şükredersiniz.
Not: Abdestin
zamanı namaza kalkılan vakittir. Yani her namaza kalkışta abdest almak gerekir.
Abdestin şekli ise, ayette apaçık belirtildiği gibi, yüzlerin ve dirseklere
kadar ellerin yıkanması, başın ve her iki yanındaki çıkıntılara kadar ayağın
mesh edilmesidir. Allah “ve” bağlacını itinalı bir şekilde kullanarak gerekli
ayrımı yapmışken, bu ayrıma itaat etmek yerine harf-i cer alan ve almayan
kelimelere göre bir ayrıma gidip, sondaki ayak mesh etme ibaresini baş
taraftaki yıkanacak uzuvlar kısmına aktarma çabaları sonucu toplumda ayağın
yıkanması adeti süregelmiştir.
005.7) Allah’ın
üzerinizdeki nimetini ve “İşittik ve itaat ettik.” dediğiniz zaman sizi
bağladığı misakını hatırlayın(zikir). Allah’a karşı takva sahibi olun. Muhakkak
ki Allah göğüslerin özünü bilir.
005.8) Ey
iman edenler. Allah için adaleti ayakta tutan şahitler olun. Bir kavme olan
kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun. O takvaya en yakın
olandır. Allah’a karşı takva sahibi olun. Şüphesiz o yaptıklarınızdan
haberdardır.
005.9-10) Allah,
iman edip salih amel işleyenlere, onlar için mağfiret ve muazzam bir ecir
olduğu vaadinde bulundu. Kafirler ve ayetlerimizi yalanlayanlar ise cehennem
ehlidir.
005.11) Ey
iman edenler. Allah’ın üzerinizdeki nimetini anın/hatırlayın. Bir kavim size el
uzatmaya yeltenmişti de ellerini sizden men etmişti. Allah’a karşı takva sahibi
olun ve müminler Allah’a tevekkül etsinler.
005.12) İsrailoğulları’ndan
alınan misak ve içlerinden 12 nakib meydana getirilmesi.
Allah onlara dedi ki:
·
Muhakkak
ki ben sizinle beraberim.
·
Namazı
kılarsanız,
·
Zekatı
verirseniz,
·
Rasullerime
iman edip onlara yardım ederseniz,
·
Allah’a
güzel bir borç verirseniz,
Kötülüklerinizi örterim ve sizi altından nehirler akan cennetlere
koyarım. Bundan sonra sizden kim göz ardı ederse, muhakkak ki düz yolda
kaybolmuş olur.
005.13) Verdikleri
misakı bozdukları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdır.
Kelimeleri yerlerinden tahrif ediyorlar. Uyarıldıkları şeylerden haz almayı
unuttular. Azı haricinde onların bitmez tükenmez ihanetlerine maruz
kalırsın. Onları affet ve aldırma
onlara. Muhakkak ki Allah muhsinleri sever.
005.14) Biz
Hristiyanız diyenlerden de misak aldık ve onlar da uyarıldıkları şeylerden haz
almayı unuttular. Aralarına kıyamete kadar düşmanlık ve kin bıraktık. Onların
ürettiklerini Allah ilerde kendilerine haber verecek.
Not: Ali
İmran Suresi 19. ayetten sonraki notta “Allah
kitapta Hristiyanlık'tan, Musevilik'ten ve başka
dinlerden bahseder ama, bunları onayladığı anlamına gelmez.” demiştik. Bu ayette Allah
açıkça; “biz Hristiyanız diyenler” ifadesini kullanmış.
005.15-16) Ey ehli kitap. Muhakkak ki size bir rasulumuz
geldi. Kitaptan gizlediklerinizin çoğunu beyan ediyor ve çoğunu da affediyor.
Muhakkak ki size Allah’tan bir nur ve açık bir kitap geldi. Allah bununlar,
rızasına tabi olanları selamet yollarına hidayet eder, izniyle karanlıklardan
aydınlığa çıkarır ve sıratı müstakime hidayet eder.
005.17) Muhakkak
ki; Allah Meryem oğlu Mesih’tir diyenler kafir olmuştur. De ki: “Allah, Meryem
oğlu İsa Mesih’i, anasını ve yeryüzünde kim varsa hepsini helak etmek istese
kim engel olabilir?” Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü
Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye kadirdir.
005.18) Yahudiler
ve Hristiyanlar dediler ki: “Biz
Allah’ın oğulları ve sevdikleriyiz.” De ki: “Peki o zaman niye size
günahlarınız sebebiyle azap ediyor?” Aksine siz yaratılmışlardan bir
beşersiniz. Dileyeni bağışlar, dileyene azap eder.
005.19) Ey
ehli kitap. Muhakkak ki, “Bize müjdeci ve uyarıcı gelmedi.” dersiniz diye
rasullerin fetretinde size beyan eden rasulumuz geldi. İşte size müjdeci ve
uyarıcı geldi. Allah her şeye kadirdir.
005.20-26) Kıssa.
Musa kavmine, Allah’ın size yazdığı mukaddes topraklara girin dedi. Orda
cabbarlar/zorbalar var, onlar oradan çıkmadıkça girmeyiz dediler. Nasıl
gireceklerinin tarif edilmesi üzerine dediler ki: “Ey Musa, onlar orda oldukça
asla girmeyeceğiz. Sen ve rabbin gidin ve savaşın. Biz burada oturuyoruz.” Musa
dedi ki: “Rabbim, kendimden ve kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Bu
fasık kavimle bizim aramızı ayır.” Orası onlara 40 yıl haram kılındı.
005.27-32) Adem
as’ın iki oğlunun (Habil-Kabil) kıssası.
005.33-34)
Allah ve rasulu ile savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk için çalışanların
cezası ancak öldürülmeleri veya asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının
hilafından kesilmesi veya yerlerinden sürülmeleridir. Bu onlara dünyadaki
zillettir ve ahirette onlara muazzam bir azap vardır. Elinize geçmeden önce
tevbe edenler hariç. Biliniz ki Allah bağışlayan ve merhametlidir.
005.35) Ey
iman edenler. Allah’a karşı takva sahibi olun, O’na bir vesile isteyin ve
yolunda cihad edin ki böylelikle kurtuluşa erersiniz.
005.36-37)
Bütün yeryüzü ve bir o kadarı daha kafirlerin olsa ve kıyamet gününün azabından
kurtuluş fidyesi olarak vermek isteseler, onlardan kabul edilmez. Onlara elim
bir azap vardır. Ateşten çıkmak isterler ve ondan çıkamazlar. Sürekli bir azap
vardır onlara.
005.38-39)
Kazandıklarının cezası olarak ve Allah’tan nekâl olarak(sözlükte zayıf ve aciz
düşürücü ceza, kayıt altına alma, zincire vurma, dizginleme olarak geçiyor) hırsızlık
eden erkeğin ve kadının ellerini kesin. Allah Aziz ve Hakîm’dir. Kim zulmünün
arkasından tevbe edip(yönelip) ıslah olursa, muhakkak ki Allah da ona tevbe
eder(yönelir). Allah bağışlayıcı ve merhametlidir.
005.40) Bilmez
misin ki göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. Dileyene azap eder, dileyeni
bağışlar. Allah her şeye gücü yetendir.
005.41-42) Ey
rasul. Dilleri ile “İman ettik.” deyip, kalpleri iman etmemiş olanların küfürde
yarış etmeleri seni üzmesin. Ve Yahudilerden(Yahudi mantığına sahip olanlardan),
yalancılık etmek için ve sana gelmeyen başka bir kavim için dinleyenler,
kelimeleri yerlerinden tahrif edenler ve “Size eğer bu verilirse tutun,
verilmezse sakının.” diyenler seni üzmesin. Allah kimi imtihan etmek isterse,
onun için Allah’tan hiçbir şeye sahip olamazsın. Onlar Allah’ın kalplerini
temizlemek istemediği kimselerdir. Onlara dünyada zillet, ahirette de muazzam
azap vardır. Yalancılık için dinlerler, haram yerler. Eğer sana gelirlerse,
aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen, sana
hiç zarar veremezler. Eğer hükmedersen, aralarında adaletle hükmet. Allah
adaletli olanları sever.
005.43) İçinde Allah’ın hükmü olan Tevrat
yanlarında olduğu halde nasıl senden hüküm vermeni istiyorlar? Sonra bunun
arkasından yüz çeviriyorlar. Onlar mümin değildirler.
Not: Kuran’dan
önce inen kitapların tahrif edildiğini ve hükmünün ortadan kalktığını iddia
edenlerin üzerinde düşünmesi gereken bir ayet.
005.44-50) Tevrat,
İncil ve Kuran(Allah’ın indirdiği) ile hükmetmeyenlerin kafir, zalim ve fasık
olduğunun bildirilmesi. Tevrat’ın indirilmesi ve Müslüman nebilerin,
rabbanilerin ve ahbârın onunla hükmetmesi. Tevrat’taki kısas hükümleri ve bu
hakkı tasadduk etmenin kefaret olacağı. Onların eserleri üzerine Meryem oğlu
İsa’nın Tevrrat’tan ellerinde olanı tasdik etmek için gönderilmesi. İsa as’a İncil’in
verilmesi. İncil ehlinin onda indirilen hükümlerle hükmetmesinin istenmesi.
Muhammed as’a da kitaptan onun elinde olanı tasdik etmek üzere kitap
indirilmesi.
·
İnsanlardan
korkmayın, benden korkun ve ayetlerimi az bir bedel ile değişmeyin.
·
Sana
gelen haktan sonra onların hevasına uyma. Allah’ın sana indirdiği şeylerin
bazıları konusunda seni fitneye düşürmeleri konusunda onlara karşı dikkatli ol.
·
Yüz
çevirirlerse bil ki Allah onları bazı günahları sebebiyle musibete uğratmak
istiyor.
·
İnsanların
çoğu fasıktır.
·
Her
biriniz için bir şeriat ve menhec kıldık.
·
Allah
dileseydi sizi bir tek ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerle sizi imtihan etmek
için böyle yapmadı. O halde hayırlarda yarışın.
·
Cahiliyet
hükmünü mü istiyorlar? Yakin mertebesindeki bir kavim için, hüküm olarak
Allah’tan daha iyi olan kimdir?
005.51) Ey
iman edenler. Yahudileri ve Hristiyanları veliler edinmeyin. Bazısı bazısının
velisidir. Kim onları veli edinirse, o da onlardandır. Allah zalim kavme
hidayet etmez.
005.52-55) Kalplerinde
hastalık olanların, onların aralarında koşturduklarını görürsün ve derler ki
“Bize bir dairenin isabet etmesinden korkuyoruz.” Allah’ın bir fetih veya
yanından bir emir getirmesi umulur ki içlerinde gizlediklerinden dolayı pişman
hale dönüşsünler. İman edenler derler ki: “Bütün güleriyle Allah’a yemin
edenler bunlar mı?” Muhakkak ki onlar sizinle beraberdir. Amelleri boşa gitti
ve hüsran eder hale dönüştüler. Ey iman edenler. İçinizden kim mürted olursa
Allah bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da onu. Müminlere
karşı ezgin, kafirlere karşı izzet sahibidirler. Allah yolunda cihad ederler ve
kınayıcının kınamasından korkmazlar. Bu Allah’ın fazlıdır ve onu dileyene
verir. Allah bolluğa sahip olan ve bilendir. Sizin veliniz ancak Allah, Allah
rasulu ve namazı kılan, zekatı veren ve rüku eden müminlerdir.
005.56) Kim
Allah’tan, Allah’ın rasulunden ve iman edenlerden yüz çevirirse/onları veli
edinirse muhakkak ki Allah’ın hizbi galip olanlardır.
005.57-58) Ey
iman edenler. Sizden önce kitap verilenlerden ve kafirlerden dininizle oyun
oynayan ve alay edenleri veliler edinmeyin. Müminseniz Allah’a karşı takva
sahibi olun. Namaza çağrıldığınızda onu oyun ve eğlence edinirler. Akıllarını
kullanmadıkları için böyle yaparlar.
005-59-60) De
ki:
·
Ey
ehli kitap. Bize olan hıncınızın/intikam duygunuzu sebebi sadece bizim Allah’a,
bize inene ve önceden inmiş olanlara iman etmemiz mi?
·
Muhakkak
ki çoğunuz fasıksınız.
·
Allah
yanında musibet olarak bundan daha şerlisini haber vereyim mi? Allah kime lanet
eder ve gazaplarınsa, onlardan maymunlar, domuzlar ve taguta kulluk edenler
meydana getirir. Onlar mekan olarak en şerliler ve düz yolda kaybolmuş
olanlardır.
005-61-64) Münafık
ve Yahudi zihniyetleri. Rabbaniler ve ahbarın alıkoyma sorumluluğu.
005.65-66) Eğer
ehli kitap iman edip takva sahibi olsaydı, kötülüklerini örter ve onları naim
cennetlerine sokardık. Eğer onlar Tevrat’ı, İncil’i ve rablerinden kendilerine
ne indirildiyse uygulasalardı, muhakkak ki üstlerinden ve ayaklarının altından
yerlerdi. Onlardan muktesid(iyiliği hedefleyen) bir ümmet vardır ve onlardan
çoğunluğu ne kötü işler yapıyorlar.
005.67) Ey
rasul. Sana rabbinden ne indirildiyse tebliğ et. Eğer yapmazsan, risaletini
ulaştırmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz ki Allah kafir
kavme hidayet etmez.
005.68) De
ki: “Ey ehli kitap. Tevrat’ı, İncil’i ve rabbinizden size ne indirildiyse onu
uygulamadıkça hiçbir şey üzere değilsiniz. Rabbinden sana indirilen, onların
çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Kafir kavim için üzülme.
005.69) Şüphesiz
iman edenlerden, Yahudilerden, Sâbiilerden ve Hristiyanlardan kim Allah’a ve
ahiret gününe iman eder ve salih amel işlerse, onlara korku ve hüzün yoktur.
005.70-71) İsrailoğullarından
alınan misak, verilen nimetler ve onların zihniyeti.
005-72-75) Allah
Meryem oğlu Mesih’tir diyenler muhakkak ki kafir oldu. Mesih dedi ki: “Ey
İsrailoğulları. Benim ve sizin rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a
şirk koşarsa Allah ona cenneti haram etmiştir ve varacağı yer ateştir.
Zalimlerin yardımcısı yoktur.” Allah üçün üçüncüsüdür diyenler de muhakkak
kafir oldu. Bir tek ilahtan başka ilah yoktur. Eğer bu söylediklerini
bitirmezlerse, kendi içlerinden onlara elim bir azap dokunacaktır. Allah’a
tevbe edip istiğfar etmezler mi? Allah bağışlayıcı ve merhametlidir. Meryem
oğlu Mesih rasulden başka bir şey değildir. Muhakkak ki ondan önce rasuller
geldi geçti. Annesi sıddıkadır(doğrucu). İkisi de yemek yerlerdi. Bak nasıl
beyan ediyoruz onlara ayetleri sonra bak nasıl çevriliyorlar.
005-76) De
ki: “Allah’ın dışında, size bir zararı ve yararı olmayan şeylere mi kulluk
ediyorsunuz? Allah işiten ve bilendir.”
005.77) De
ki: “Ey ehli kitap. Haksız yere dininizde taşkınlık yapmayın. Bir kavmin
hevasına tabi olmayın ki onlar sapmış, bir çoklarını saptırmış ve düz yolda
kaybolmuşlardır.
005.78-79) İsrailoğullarından
kafir olanlar, Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlendi. Bu onların
isyanları ve alışkanlık haline getirmeleri sebebiyle oldu. Yaptıkları münkerden
vazgeçmezlerdi.
005.80) Onlardan
çoğunun kafirleri veli edindiklerini görürsün. Kendi kendilerinin takdim ettiği
şey ne kötüdür. Allah onlara gazap etti ve azapta kalıcıdırlar.
005.81) Allah’a,
nebilere ve ona indirilenlere iman etselerdi, onları veli edinmezlerdi fakat
onların çoğu fasıktır.
005.82) İman
edenlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisini Yahudiler ve şirk
koşanlar olarak bulursun. Müminlere meveddet bakımından en yakınlarını da “Biz
Hristiyanız.” diyenler olarak bulursun. Onların içinde keşişler ve ruhbanlar
olması ve kibirlenmemeleri dolayısıyla bu böyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder